DEĞERLİ ORMAN İŞÇİLERİ VE ORMAN ÇALIŞANLARI
Yıllardır süregelen kargaşa sona eriyor.
Orman işçisi, yakında yuvasına dönecek.
Orman işçisini aldatmaya, ezmeye ve sömürmeye kalkanlar, yakında hak ettikleri sonucu yaşayacak.
Değerli Arkadaşlarımız,
Ankara 13. İş Mahkemesi’nin 11 Eylül 2012 tarihinde verdiği karar, yıllardır sizlere baskı uygulayan, hiçbir önemli sorununuzu çözmeyen, üstüne üstlük sizlerden 51 yevmiye tutarında haraç alan Öz Orman İş isimli kuruluşun sonunu getirecek.
Bizler orman işçisiyiz.
Orman-İş Sendikası’nın her düzeydeki yöneticisi, yıllarca Orman İşçiliği yapmış, hayatlarını yangınla mücadelede, ağaç dikiminde, ormanımıza, milletimize ve vatanımıza hizmette geçirmiş insanlardır.
Yıllarca sizlerle ormanlarda birlikte çalıştık, ekmeğimizi, azığımızı bölüştük, sıkıntı çeken arkadaşlarımızın acısını, işleri iyi gidenin sevincini paylaştık.
Öz Orman-İş isimli kuruluşun yöneticilerini tanıyor musunuz?
Genel Başkanları Settar Aslan ormancı mı?
Piknik yapmak dışında ormana gitmiş mi acaba?
Ormanda yangınla mücadelenin, günlerini ormanda geçirmenin ne demek olduğunu biliyor mu?
Settar Aslan, 2005/92246 sayılı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığın’da verdiği ifadede, gıda işkolunda çalıştığını söylüyor, ormancılıkla ilgisinin bulunmadığını ifade ediyordu.
Öz Orman-İş isimli kuruluşun diğer yöneticileri de Settar Aslan’dan farklı mı?
Kendileri orman işçisi olabilirler ama ortak özellikleri Settar Aslan’ın emir kulu olmak. İşçinin değil başkanın hizmetinde olmaktır.
Orman-İş Sendikası her zaman işçinin emrinde olmuştur. Bu ilkeli tavrından hiçbir zaman taviz vermeyecektir.
Değerli Arkadaşlarımız,
Kanuna karşı hülle devam ediyor.
Geçmişte Orman iş Sendikasında Şube Yöneticiliği yapmış, fakat kendi Şubelerinde seçim kaybetmiş işçiler ile işkolumuzla ilgisi olmayan kişilerin kurduğu Tarım Orman-İş Sendikası, ipliği pazara çıkınca, yeni kurulan Öz Orman-İş’e katıldı. Tarım Orman-İş’in kurucuları da Öz Orman-İş isimli kuruluşun yöneticileri oldular.
Kanuna karşı hile yaparak hülle yoluyla Öz Orman-iş Sendikasına iltihak etmelerine rağmen, iltihak edilen Öz Orman-iş Sendikasının kurucularından hiçbirisi ne yönetime nede diğer zorunlu organlara alınmadıkları gibi üst kurul delegesi de yapılmamışlardır. Şuanda da bu kişilerin nerede oldukları belli değildir.
Yasalarımıza göre, işçiler çalıştıkları işyerine uygun işkollarındaki Sendikalarda örgütlenebilir.
Tarım ve Orman işçisi aynı Sendikadadır.
Orman ve tarım işkolunda faaliyet gösterecek bir sendikayı kurabilecek olanlar da, ancak orman ve tarım işçileridir.
Bizim Sendikamız Orman-İş, Orman İşçileri tarafından kuruldu; Orman İşçileri tarafından yönetildi halende yönetilmektedir.
Geçmişte Orman-İş Sendikasını seçen işçiler, birilerinin baskısı ve tehdidi ile değil öz iradeleri ile seçmişlerdir.
ORMAN-İŞ'in Haklılığı Ortaya Çıkmıştır
Peki, Öz Orman-İş isimli kuruluşun kurucuları orman veya tarım işçisi miydi?
Ankara’daki mahkemeler ne diyor?
Ankara’daki mahkemenin son kararı, bu kişilerin orman veya tarım işçisi olmadığını, inşaat işçisi olduğunu tespit ediyor.
Bunun anlamı, Öz Orman-İş’in kuruluşunun kanunlara aykırı olduğudur.
Öz Orman-İş’in kurucularının bizim işkolumuzda olmadığı ispat edilmiştir.
Şimdi sıra, mahkemenin verdiği bu kararın Yargıtay tarafından onaylanmasında.
Bu kararı Yargıtay da onayladığında, en sonunda ortada Öz Orman-İş diye bir kuruluş kalmayacaktır.
Bu nasıl bir sendikal anlayışki, Hak-iş Konfederasyonuna bağlı 01 Nolu işkolunda Öz Tarım-İş Sendikası var iken 2003 yılında Tarım Orman-İş Sendikası Kuruldu, Mahkemeden kapatma kararı çıkınca Öz Orman İş Sendikası kuruldu. Bu arada yedekte Birlik Orman İş Sendikası Kuruldu. Öz Orman İş Sendikası kapatılırsa sırada hangi sendika olacak?
Ülkemizin pekçok ilinde çeşitli baskılarla bazı işveren vekillerinin emriyle işçilerimiz notere götürülüp zorla sendikasından istifa ettirilmişlerdir. İstifa etmek istemeyen geçici işçilerin iş akitleri askıya alınmış, görev yerleri değiştirilmiş ve tayin edilmişlerdir. Her türlü baskıya rağmen yaklaşık 8.000 işçi yuvasını terketmemiştir.
Orman işçisini ve işveren vekillerini aldatmaya devam ediyorlar.
İşveren vekillerini yanlışlarına ortak ediyorlar.
İşveren vekilleri gerçekleri öğrendikleri zaman bakalım ne yapacaklar?
İşçinin sendikalaşma hakkını kullanmasına müdahale etmenin hapis cezası vardır.
Bazı işveren vekilleri bu suçu işledi; işçinin ekmeğiyle ve özgür iradesiyle oynadı.
Orman işçisini kendi şahsi menfaatleri için kullanmak isteyenler, bir gün gelecek, bunun hesabını işçimize verecektir.
Değerli Arkadaşlarımız,
Orman-İş gücünü yalnızca işçiden alır.
Yıllarca hükümetler değişti; Orman-İş varlığını sürdürdü.
Biz sırtımızı yalnızca üyemize dayadık; yalnızca üyemize güvendik, ondan güç aldık.
Bu sayede sekiz yılı aşkın süredir her türlü baskıya rağmen dimdik ayaktayız; işçinin onurunu ve hakkını korumayı sürdürüyoruz; sürdüreceğiz.
Orman-İş Sendikasının kimseye diyeti yoktur; Orman-İş kimseye yaranmaya çalışmamıştır, yaltaklanmamıştır. Onun için de Türk sendikacılık hareketinde son derece onurlu bir yere sahibiz.
Sırtını işçiden başkasını dayayanların ömrü sınırlıdır.
Bu kuruluşlara zaten sendika da denmez.
Sırtını başkasına dayayanlar, ancak işçinin ezilmesine yardımcı olarak ayakta kalabilirler.
Öz Orman-İş’in yaptığı da budur.
Değerli Arkadaşlarımız,
Orman-İş’in üyesinden aldığı güçle sürdürdüğü mücadele hukuk alanında da sonuçlarını doğurmaya başladı.
Öz Orman-İş isimli kuruluş, bu nedenle, hak etmeden aldığı aidatlarla ve muvafakat yoluyla sizlerden hukuksuz olarak aldıkları 51 yevmiyelik aidatlarınızla sağladığı imkanları bizlere karşı kullanmaya çalışıyor.
Sırtını işverene dayayarak işçi hakkı savunulmaz; işçi hakkının yenmesine ortak olunur.
Hak eninde sonunda galip gelecek, Orman-İş ve orman işçisi hak ettiği konuma gelecektir.
Bu günler yaklaşıyor.
Son mahkeme kararları, bu doğrultuda atılmış önemli bir adımdır.
Bu adımı daha ilerilere götürmek, hepimizin ortak çabasıyla gerçekleşecektir.
Bu inançla, hepinize en derin saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz.
Orman-İş Sendikası
Yönetim Kurulu
YAZIYI İNDİR
|