SENDİKAMIZA DARBE NASIL OLMUŞTUR
Genel Merkezi Ankara’da, 19 İl’de Şube Başkanlığı, on binlerce üyesi ve yüzlerce çalışanı olan Türkiye Orman İşçileri Sendikasına 2004 yılında yapılanlar “ SENDİKAL DARB E “ ‘dir.
Türkiye Orman İşçileri Sendikası 1975 yılında kurulmuş olup, Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı Orman Genel Müdürlüğünde çalışan işçiler adına toplam 14 Dönem İşletme Toplu iş sözleşmesi imzalamıştır.
Sendikamızın 2001 yılında yapılan Şube Başkanlık seçimlerinde Antalya Şube Başkanlığını kaybeden Hüseyin DOĞAN ve Samsun Şube Başkanlığını kaybeden Ayvaz ŞEKER ‘in öncülüğünde toplam 7 kişi, 2003 yılında bağımsız Tarım Orman İş Sendikasını kurmuşlardır. Ancak, bağımsız olarak sendikal mücadeleyi başaramayacaklarını anladıklarından Hak İş Konfederasyonuna katılma kararı almışlardır.
Başta Hak İş Konfederasyonu Başkanı Salim USLU olmak üzere Hak İş Konfederasyonu yönetiminde görev alan ve Ak Parti’den Milletvekili olan Hüseyin TANRIVERDİ ve Agah KAFKAS, Ak Parti’den bazı Milletvekillerini yanlış bilgilendirerek “ Türkiye Orman İşçileri Sendikası 1991 yılında Hak İş Konfederasyonuna bağlı iken baskılarla Türk İş Konfederasyonuna götürülmüştür” diyerek ikna etmeye çalışmışlar ve ikna etmişlerdir.
Evet, Sendikamız 1975 yılında kurulduğunda uzun bir zaman bağımsız mücadele etmiş, delegelerin hür iradesi ile 24.Kasım.1991 tarihinde yapılan Genel Kurul’da Hak İş Konfederasyonuna katılmıştır.
“Delege dağılımındaki usulsüzlükler” nedeniyle Ankara 4. İş Mahkemesi 27.02.1992 tarihinde verdiği kararla Genel Kurulu tüm sonuçları ile iptal etmiş ve Kayyum heyeti atamıştır. Mahkemenin bu kararı ile Genel Kurulda verilen Hak İş’e katılma kararı da geçersiz hale gelmiştir. Diğer bir ifade ile Türkiye Orman İşçileri Sendikası yaklaşık 4 ay gibi kısa bir süre Hak İş Konfederasyon üyeliğinde kalmış ve üyeliği mahkeme kararı ile geçersiz kılınmıştır. Bu nedenle iddia edildiği gibi baskılarla Türk-İş Konfederasyonuna götürülmemiştir.
Sendikamızın 08.Mayıs.1994 tarihinde yapılan Genel Kurulunda 193 delegenin imzası ve hür iradeleri ile Türkiye’nin en büyük Konfederasyonu olan Türk İş’e katılma kararı alınmıştır. ( Genel Kurulda Türk İş üyeliğine geçmek için verilen önergede Hüseyin DOĞAN ve Ayvaz ŞEKER ‘inde imzaları mevcuttur.) Yapılan Genel Kurula, dönemin Hak İş Konfederasyon Başkanı Rahmetli Sayın Necati ÇELİK ve Türk İş Konfederasyon Başkanı Sayın Bayram MERAL katılmış ve her iki Genel Başkanda Genel Kurul delegelerin karanına saygı duyduklarını ifade ederek, kararın hayırlı olması temennisinde bulunmuşlardır. (Belgeler ve resimler Sendikamızda mevcuttur.)
Milletvekillerini ikna çalışmaları ile birlikte; Hak İş Konfederasyonu Başkanı Salim USLU ve Hak İş Yönetim Kurulu üyesi Settar ARSLAN (Şimdi Öz Orman İş Genel Başkanı), Sayın Başbakanı da yanlış bilgilendirerek Sendikamız üyelerini Sendikamızdan istifa ettirip yeni kurdukları Tarım Orman İş Sendikasına geçmelerini sağlamak üzere hedeflerine ulaşmışlardır.
Hedefe ulaşmanın esas dayanağı Sayın Başbakanımızın yanlış bilgilendirilerek ondan icazet alınması ve bu icazete dayanılarak özellikle Salim USLU, Hüseyin TANRIVERDİ ve Agah KAFKAS gibi bazı Milletvekillerinin Orman ve Su İşleri Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü yetkilileri üzerine baskı kurmalarıdır.
Tüm baskılara rağmen 01.Ocak-30.Haziran.2004 döneminde Sendikamızdan toplam 105 işçi istifa ettirilebilmiştir.
Yapılan baskılara örnek olarak;
a) Milletvekili Agah KAFKAS Sendikamız Genel Merkez Yöneticisi ile görüşmüş ve neye mal olursa olsun bu dönem Orman teşkilatında çalışan işçiler Hak İş’e bağlı bir sendikada sözleşme yapacaklardır demiştir.
b) Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Bünyamin KARACA Sendikamıza gelerek “karar alındı Hak İş’e geçmeniz lazım aksi takdirde işçiler istifa ettirilecektir” demiştir. (Konuyla alakalı sendikamızda tutanaklar tutulmuştur.)
Sendikamız Genel Merkez Yöneticileri Bakanlık Müsteşar Yardımcısına; “İşçimizin büyük bölümü mevsimlik olarak çalışmaktadır. Madem karar alındı Hak İş’te sözleşme imzalanacak, o zaman Mevsimlik İşçileri kadroya alın bizde Genel Kurulu toplayalım ve Hak İş’e geçme kararı alalım” denilmiştir. Müsteşar Yardımcısı ise Mevsimlik işçilere kadro veremeyiz cevabını vermiştir.
c) Orman Genel Müdürü Osman KAHVECİ ’de üyelerimizin büyük bölümünü mevsimlik işçi olmasını ve Adam/Ay sistemine göre çalışır olmasını fırsat bilerek üyelerimizin Sendikamızdan istifa edip karşı Sendikaya geçmeleri konusunda tehdit ve baskılarda bulunmuştur.
Bu baskı ve tehditler sonucunda 01.Temmuz-03.Ağustos.2004 dönemindeki 33 gün içinde toplam 18.083 üyemizin Sendikamızdan istifa etmeleri sağlanmıştır. Ancak 03.Ağustos.2004 tarihine kadar gerekli çoğunluğun sağlanmaması halinde yetkinin alınamayacağı telaşına kapılan yöneticiler özellikle son bir hafta içinde yaptıkları emsali görülmemiş baskılarla toplam 15.254 üyemizi istifa ettirmişlerdir. Son bir haftanın dökümü aşağıdadır.
26 Temmuz 2004 tarihinde toplam 3.229 işçi
27 Temmuz 2004 tarihinde toplam 2.598 işçi
28 Temmuz 2004 tarihinde toplam 2.768 işçi
29 Temmuz 2004 tarihinde toplam 2.397 işçi
30 Temmuz 2004 tarihinde toplam 2.866 işçi
02 Ağustos 2004 tarihinde toplam 1.307 işçi
03 Ağustos 2004 tarihinde toplam 89 işçi
-----------------------
Toplam 15.254 işçi istifa ettirilmiştir.
14. Dönem İşletme Toplu İş Sözleşmesi 31.12.2004 tarihinde sona ermektedir. Yasa gereği yetkiye müracaat 120 gün önceden başlamakta ve istifa edecek işçinin istifası da bir ay sonra geçerli olacağından dolayı 03.Ağustos.2004 tarihi baz alınmıştır.
Yukarıda izah edilen istifa tarihleri incelendiğinde;
Bugün, Orman ve Su İşleri Bakanlığı taşra teşkilatında; 15 Bölge Müdürlüğü, 81 İlde Şube Müdürlüğü, 10 Milli Parklar Müdürlüğü var.
Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilatında; 27 Orman Bölge Müdürlüğü, 243 Orman İşletme Müdürlüğü, 1380 Orman İşletme Şefliği, 28 Fidanlık Müdürlüğü, 74 Fidanlık Mühendisliği, 12 Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve Yedek Parça Depo Müdürlüğü var.
Yani ülkemizin hemen hemen her noktasında olan ve teşkilat yapısı gereği merkezlerden uzak olan ve yangın mevsimi olmasından dolayı yangın ekiplerini de göz önüne alınır ise işçilerin bir günde sendikal mücadele ile bu kadar istifa etme şansının, imkanının olmadığı görülecektir. Çünkü istifa ve üyelik noter üzerinden olmaktadır ve işçi mesaidedir. Hatta yangın devam ederken işçiler, işveren vekillerinin talimatı ile memurlar vasıtasıyla ve yangın araçlarıyla notere getirilmiştir. ( Konuyla alakalı birçok video çekimi, basın açıklamaları ve savcılıklara suç duyurusu mevcuttur )
Bu baskıyı yaparak işçiyi istifa ettirenler bir gün hukuk önünde hesap vereceklerdir. Allah’a inancı olanları ve vicdanı rahatsız olanları, vicdanı muhasebe ile hukuk önünde hesap vermeye davet ediyoruz. Baskı olmamıştır deyip inkar edenleri de Allah’a havale ediyoruz. Çünkü baskı yapıldığı kesindir ve onlarla da bu dünyada olmasa bile inşallah ahirette hesaplaşacağız.
Kaybeden, Orman İş Sendikası olmamıştır,
Kaybeden, çoğunluğu Adam/Ay sistemine göre çalışan işçiler de olmamıştır,
Kaybeden, anaların-babaların zor şartlarda, memlekete-millete faydalı olsunlar diye okuttukları, liyakat esasına göre değil de siyasilerin icazetlerine göre makam sahibi olmak için idarecilik yapanlar, yani orman teşkilatı olmuştur.
Hukuk mücadelesi başlamıştır.
1 - İlk etapta kurdukları Tarım Orman İş Sendikası kurucuları kurucu vasfına sahip olmadıkları için kendi üyeleri ve Denetim Kurulu Başkanı tarafından açılan dava sonucunda Ankara 6. İş Mahkemesi kapatma kararı verdi. Yapılan müdahaleler sonucunda Yargıtay Kararı bu tür davaları şahıslar açamaz Valilik veya Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı açabilir gerekçesi ile bozdu. Mahkeme açılan bu davanın Medeni Kanunu 49. ve 56. maddesine göre açıldığı, bu tür olaylarda usulsüzlüğün tespiti halinde herkesin dava açabileceği gerekçesi ile kararında direnerek Hukuk Genel Kuruluna gönderdi. Maalesef karar aynı gerekçelerle yeniden bozuldu.
2 - Akabinde Tarım Orman İş Sendikanın usulsüz kurulduğuna dair Türkiye Orman İşçileri Sendikası olarak yaptığımız müracaat sonucunda Ankara Valiliği dava açmıştır. Açılan dava sonucunda Ankara 13. İş Mahkemesi Sendikanın ikinci defa kapatılmasına karar vermiştir.
Karar Yargıtay’da inceleme aşamasında iken, mahkemenin kararını boşa çıkartma amacı ile Öz Orman İş Sendikası adı altında bir sendika kurarak Mahkemenin kapatmış olduğu Sendikayı yeni kurulan sendikaya iltihak ettirdiler. Bu defa Yargıtay’a Tarım Orman İş Sendikası tüzel kişiliğinin katılma nedeniyle ortadan kalktığından bu nedenle kapatma yapılamayacağını yazarak kararın bozulmasını talep ettiler. Yargıtay’da Ankara 13. İş Mahkemesinden; Tarım Orman İş Sendikasının Öz Orman İş Sendikasına katılma kararının kapatma kararından öncemi sonramı olduğunun araştırılması gerektiği gerekçesiyle mahkemenin vermiş olduğu kararı bozdu.
Ankara 13. İş Mahkemesi ise yeniden verdiği kararda; Mahkemenin vermiş olduğu kararı boşa çıkartmak için yapılan bir işlemdir, bu sendika kanuna karşı hile yapmaktadır” diyerek çok net ve somut yeniden kapatma kararı vermiştir. Tüm bunlara rağmen yine Yargıtay bu kararı da üçüncü defa bozmuştur. Eksikliklerin tamamlanması için süre verilmesi gerekir denilerek süre verilmedi diye yeniden bozmuştur.
3 – 2821 Sayılı Sendikalar Kanununun 5. maddesine göre Sendika kurucusu olabilmek için aynı iş kolunda çalışır olmak şarttır. Mahkemenin kararını boşa çıkartmak için yeni kurdukları Öz Orman İş Sendikası ise inşaat işkolunda çalışan 14 işçi tarafından kurulmuştur. Yani kurulan bu sendikada sahtedir. Mahkeme süreci tekrar başlamış ve bu sendikaya yaptığımız itiraz dört yıl bir gün sürmüştür. Dava 2008 yılının 10 Eylül de açılmış, mahkeme kararını 2012 yılının 11 Eylül de vermiştir. Öz Orman İş sendikasının kurucularının çalışmış olduğu işyerlerinin 01 nolu iş kolunda bir işyeri olmadığına karar vermiş ve 01 nolu olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından aldıkları sicil numarasının silinmesine karar vermiştir. Karar Yargıtay aşamasında iken Türkiye Büyük Millet Meclisinde Sendikalar Kanununda yapılan değişikliğe bir önerge ile sendika kurucularında iş kolunda çalışma zorunluluğu kaldırılmış ve sahte olarak dört buçuk yıl önce kurulan bu sendikayı meşrulaştırma yoluna gitmişlerdir.
Kanunlar ceza davalarını geriye doğru işletiyor ama hukuk davalarını geriye doğru işletmiyor. Bu hukuk davasını geriye doğru işleterek usulsüz kurulan sendikanın devamını sağlamışlardır. Bizde bu konuda son sözümüzü söylememekle birlikte mücadelemiz devam edecektir.
Saygılarımızla,
TÜRKİYE ORMAN İŞÇİLERİ SENDİKASI
YÖNETİM KURULU
YAZIYI BİLGİSAYARINA İNDİR
SAYFA 1
SAYFA 2
SAYFA 3
SAYFA 4
SAYFA 5
|